Basiret ortayı bulmaktır ve bilgeliğini açılan kapıdır.

Basiret, sadece görme değil, kalp ile hakikati sezme yetisidir; aklın rehberliğinde, nefsin arzularından arınmış bir içsel görüş biçimidir. Ortayı bulmak ise, kadim hikmet geleneğinde “itidal”in yani ölçülülüğün ifadesidir — ne ifrat ne de tefrit. Bu orta yol, Aristotelesçi anlamda “erdemin altın ortası” olduğu gibi, İslam düşüncesinde de hikmetli davranışın en temel göstergesidir.

Basiret sahibi kişi, hakikat ile zan, görünüş ile öz, tepki ile denge arasındaki farkı idrak eder. Dolayısıyla basiret, bilgelik kapısını aralayan, içsel dengeyi kurarak insanı hem kendiyle hem de âlemle uyumlu hâle getiren yüksek bir meleke olarak değerlendirilir.

Yayınlandı: Güncelleme: