Osmanlı Beyliği Nüfus Üstünlüğü ve Gaza Anlayışı Sayesinde Cihan İmparatorluğu Oldu

Osmanlı Beyliği’nin, 14. yüzyılın başlarında Anadolu’da mevcut olan beyliklerin içerisinde gerek toprak gerekse insan potansiyeli açısından en küçüklerinden birisi iken, onların arasından nasıl sıyrılıp büyük bir imparatorluğa dönüştüğü tarihçiler arasında uzun süre tartışılmıştır.

Fuad Köprülü, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu meselesinin, 13. ve 14. yüzyıllar Anadolu tarihi çerçevesinde nüfusu öne çıkararak ele alır. Halil İnalcık, Osmanlı Beyliği’nin büyümesini açıklarken doğudan mütemadiyen devam eden Türkmen göçü ve gaza fikrinin üzerinde durur. Moğol baskısı sonucu önce Kafkaslar’dan Doğu ve Orta Anadolu’ya, daha sonra da Orta Anadolu’dan batıya göç etmek zorunda kalan yüzbinlerce Türkmen, Ege bölgesini ele geçirerek, burada gazi Türkmen beyliklerini kurdular.

Türkmenler arasında, bu devirde mevcut olan gaza ruhunu Batı Anadolu’daki Germiyan, Aydınoğlu, Menteşe, Karesi, Hamid ve Saruhan beylikleri ile Karadeniz bölgesindeki Çobanoğlu Beyliği yaşatıyorlardı. Bu beylikler hem gaza adına Hristiyanlar’la savaştılar, hem de fethettikleri bölgelere doğudan gelmeye devam eden Türkmenler’i yerleştirdiler.13. yüzyılın sonlarında Sakarya bölgesinde gazanın temsilcisi olan Çobanoğulları, Bizans’la barış yaparak gazayı bıraktı. Bundan sonra ise bölgede Bizans’a karşı akınların liderliğini daha önce Çobanoğulları’na tâbi olan Osman Gazi aldı ve şiddetli bir gaza faaliyetine başladı. Osman Gazi’nin gazayı son derece atılgan tavırla sürdürmesi, onu gazilerin gerçek önderi durumuna yükseltti. 1302’de Bizans’a karşı kazandığı Koyunhisar Savaşı, Osman Gazi’nin sınır boyunda bulunan Türkmenler arasındaki gazi şöhretini artırdı. Değişik bölgelerden gelen gaziler akın akın onun bayrağı altına koştular.

Daha sonraki yıllarda Batı Anadolu’da meydana gelen gelişmeler de Osmanlılar’a alan açtı. 1320’li yıllarda Batı Anadolu’da gazayı sürdüren beyliklere karşı teşkil edilmiş Haçlı donanmasının baskısı sonucu, Karesi, Menteşe gibi beylikler Haçlılarla anlaşarak gaza faaliyetlerini bıraktılar. Gaza bayrağını taşıyan son beylik olan Aydınoğulları da, Umur Bey’in, Hristiyanlar’ın eline geçen İzmir’i geri almaya çalışırken şehid olması sonucu mücadeleden çekildi.

Böylece Osmanlılar, Hristiyanlar’a karşı sürdürülen gaza faaliyetlerinde tek başına kaldılar.

Osmanlılar’ın gittikçe genişleyen gaza faaliyetleri, doğudan gelmeye devam eden Türkmen kitlelerini, onların bayrağı altına soktu. Anadolu’ya gelen Türkler, Anadolu’daki Rumlar’dan fazlaydı. Bu savaşçı potansiyeli ve Anadolu’ya gelen çok kalabalık Türkmen kitleleri, Osmanlı Beyliği’nin fütuhat yolu ile büyüyerek dünyanın en büyük devletlerinden biri olmasını sağladı.

Erhan Afyoncu

Yayınlandı: Güncelleme: