Güvenliğin olmadığı ülkelerde gelecek kaygısı vardır.

Toplumsal güvenlik, bireylerin yalnızca fiziksel yaşamlarını değil, aynı zamanda gelecek tahayyüllerini de doğrudan belirler.

Devletin güvenlik kapasitesinin zayıf olduğu ortamlarda, insanlar hem ekonomik hem de sosyal yatırımlarını erteleyerek belirsizlik kültürü içinde yaşamaya başlar.

Bu durum, bireysel düzeyde psikolojik stres üretirken, kolektif ölçekte toplumsal sözleşmeyi aşındırır.

Güvenlik eksikliği, dolayısıyla sadece bugünü değil, geleceğin inşa edilebilirliğini de imkânsızlaştırır.

Yayınlandı: Güncelleme: