Hikmet en üst rütbedir.

Hikmet, bilgi birikimi ile ahlaki sezginin sentezinden doğan, salt entelektüel donanımın ötesinde bir kavrayış biçimini temsil eder. Antik Yunan’dan İslam düşüncesine uzanan geleneklerde, hikmet “bilgi”nin nihai amacı, hatta bilgeliğin ta kendisi olarak konumlandırılmıştır. Burada “en üst rütbe” ifadesi, hiyerarşik bir bilgi anlayışına işaret eder; çünkü hikmet, yalnızca teorik doğrulara ulaşmayı değil, o doğruların yaşam pratiğine dönüştürülmesini de zorunlu kılar. Bu nedenle, epistemik otoritenin zirvesi olarak hikmet, bilgiyi salt bir araç olmaktan çıkarıp varoluşsal bir rehber haline getirir.

Yayınlandı: Güncelleme: