İnsan, inşa ve ihya edebilen bir varlıktır.

İnsanın “inşa” kapasitesi, yalnızca maddi yapılarla sınırlı olmayan, aynı zamanda kurumlar, değer sistemleri ve anlam dünyaları üretebilme becerisine işaret eder. “İhya” ise, yok olma eğilimi gösteren unsurlara yeniden hayat kazandırma, yani var olanı dönüştürüp süreklileştirme gücünü ifade eder.

Bu ikili yeti, insanı diğer canlılardan ayıran özgün bir varlık ufkuna taşır; çünkü insan, hem geleceği kurar hem de geçmişin izlerini dirilterek kültürel sürekliliği mümkün kılar.

Bu bağlamda insan, varoluşunu yalnızca biyolojik düzeyde değil, aynı zamanda tarihsel ve manevi düzlemde de kuran bir özne olarak okunmalıdır.

Yayınlandı: Güncelleme: